Engin Akyurek Universal Fans Club

Engin Akyurek Universal Fans Club
Engin Akyürek 12 Ekim 1981, Ankara doğumludur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü mezunu olan Engin Akyürek, Türkiye'nin Yıldızları adlı yarışma programında birinci olarak sanat dünyasına adım attı. Yarışmanın sona ermesinin ardından, Yabancı Damat adlı tv dizisinin kadrosuna katıldı. 2004 - 2007 yılları arasında Yabancı Damat dizisinde Kadir Sadıkoğlu karakterini canlandıran Akyürek, 2006 yılında ise Kader adlı sinema filminde Cevat karakterini canlandırdı. 2007 - 2008 yılları arasında Atv'de yayınlanan Karayılan adlı tv dizisinde Nizipli rolüyle kamera karşısına geçti. 2009 yılında Bir Bulut Olsam adlı tv dizisinde Mustafa Bulut karakterini canlandırdı. 2010-2012 yılları arasına Fatmagül'ün Suçu Ne? adlı tv dizisinde Kerim karakteri ile izleyici karşısına geçen oyuncu 2014 yılında bi küçük Eylül meselesi filminde Tekin karakterini canlandırmıştır. Oyuncu 2014 yılında Kara Para Aşk dizisinde Ömer karakteri ile ekranlara dönmüştür. Ödülleri: 2006 39. Siyad Türk Sineması Ödülleri ''Umut Veren Sanatçı Ödülü'' - Kader (Zeki Demirkubuz), ÇASOD 2006 ''Umut Veren Sanatçı Ödülü'' - Kader (Zeki Demirkubuz) In 2004, two years after graduating from university,Engin Akyurek won the best actor award in “Turkiye’nin Yildizlari” TV competition. His first place win in this competition landed him a supporting role in the TV series, Yabanci Damat.(2004–2007), His performance as Kadir Sadıkoglu won him critical acclaim and led to his first film debut in Kader (2006). There after, he starred in the role of Nizipli Halim in the TV series,Karayilan (TV).Akyurek played the male psychotic lover, Mustafa Bulut, in the TV series Bir Bulut Olsam. Also, he played the male romantic lead, Kerim Ilgaz, in Fatmagul'un Sucu Ne? (2010–2012), He played a character named Tekin in a movie called bi kucuk Eylul Meselesi ( 2014.) He came back to the TV screens with Omer character in Kara Para Ask TV series in 2014. Awards : Turkish Cinema Award (SIYAD) for “Most Promising Actor” - Kader (Zeki Demirkubuz) CASOD (Cagdas Sinema Oyuncuları Dernegi) Oyunculuk Award in 2006 for “Most Promising Actor” - Kader (Zeki Demirkubuz)
mutlu

PICTURE OF HAPPINESS

“Can you paint a picture of happiness, Abidin?
But, you can’t choose the easy path
It can’t be a picture of a rosy cheeked babe nursed by its angelic faced mother;
Nor the red apples on a crisp, white table cloth;
Nor the golden fish swimming beneath the foamy waters in an aquarium
Can you paint a picture of happiness, Abidin?
Can you paint a picture of a midsummer day in Cuba in 1961?
Can you paint a picture that would reflect the degree of happiness
and gratification that one has when they have no regrets in life, my friend?

Nazim Hikmet, (a famous Turkish poet and author) asks of Abidin Dino, (a renowned Turkish painter), thinking that his friend could never paint a picture of happiness. As great a painter as he is, Abidin Dino agrees with his friend, and never says “Here, I have drawn the picture of ‘Happiness.’

Now, many years later, a young, handsome, and talented actor served us “the picture of Happiness” on a platter. “Here,” he said, “By using my face as the canvas and adding my soul to it, I can “ paint” the picture of happiness; this is your chance to photograph “Happiness”; I am going to live it; it is up to you to capture it.”

As we lost ourselves, absorbing every second, we saw clearly what happiness was.One can’t paint a picture of happiness, but we learned that one can see it and feel it. Thanks to Engin Akyurek, and his amazing ability to portray his character Kerim’s true, unmitigated happiness, we were able to understand how one could easily go to their death without any regrets. Through his acting, we genuinely believe that we were able to see and feel true happiness.

We discovered yet something else. Engin Akyurek’s talent and skill in capturing his audience are far beyond what we have experienced with other actors.


MUTLULUĞUN RESMİ

"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?"

Demiş Nazım Hikmet Abidin Dino’ya o resmi asla çizemeyeceğini düşünerek. Abidin Dino’da hak vermiş arkadaşına ve çizdim işte dememiş “Mutluluğun Resmini.”

Ama bir aktör varmış, genç yakışıklı, yetenekli. “İşte” demiş “Ben sizlere mutluluğun resmini bedenimi ve yüzümü tuval olarak kullanarak, ruhumu katarak çizebilirim; bu sizin mutluluğun fotoğrafını çekebilmeniz için bir fırsat; şimdi onu yaşatacağım, yakalaması sizden.”

Biz kendimizden geçmiş olarak, her saniyesini içimize çekerek izledik mutluluğun nasıl bir şey olduğunu. Mutluluğun resmi çizilemezmiş belki ama, fotoğrafı çekilebilirmiş öğrendik. Engin Akyürek adlı genç bir aktörden öğrendik “çok şükür, çok şükür” nasıl çizilirmiş, “bugünleri de gördüm, ölsem gam yemem gayrı” nasıl bir şeymiş iliklerimize kadar hissettik. Bir şeyi daha çok iyi anladık. Bu genç adama ne kadar hayran olsak azmış.

Engin Akyürek Universal Fans Club (EAUFC)

Engin Akyürek Diye Biri-Someone Named Engin Akyurek

Engin Akyürek Diye Biri-Someone Named Engin Akyurek
Onu bar çıkışlarında kameralarla köşe kapmaca oynarken göremezsiniz. Magazin sayfalarının manşetlerinde, her ay değişik sevgililerle boy gösterdiğine de rastlayamazsınız. Her hafta bir talk show programına konuk olmaz. Röportajı yayınlanmaz. Reklamlarda rol almaz. Dergi kapaklarına fotoğrafı basılmaz. Anlı şanlı ödül törenlerinde, eline bir küçük heykelcik tutuşturan da olmamıştır. Oysa bugün 'benim' diyen pek çok aktöre taş çıkartacak bir yeteneğe, kadınların akıllarını uçuracak yakışıklılık ve karizmaya sahiptir. Hangi role bürünse, o karakteri ikinci bir deri gibi üzerinde taşır. Hepimizi 'o insan' olduğuna inandırır. Siz bakmayın medyanın Beren Saat düşkünlüğüne, Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisini izlenir kılan en önemli faktördür Engin Akyürek... Gel gelelim vitrini yoktur. Piyasanın 'pazarlama' çalışmalarından uzak durur. İster ki sadece oyunculuğu konuşulsun ama konuşulmaz. Çünkü bu âlem dizi seti dışında da 'oynayanları' sever! Ve ne yazıktır ki; bu ülkede gerçek değerlerin fark edilmesi için bazen bir garip köşe yazarının, eliyle onu işaret etmesine ihtiyaç duyulur... Yüksel Aytuğ

You won’t find him outside nightclubs, playing hide and seek with the cameras. You won’t see him in gossip magazines, posing with a new lover each month. He isn’t the “guest of the week” on one talk show after another. He doesn’t give interviews. He doesn’t do commercials. His picture isn’t on the cover of glossy magazines. He hasn’t appeared at any elegant, sophisticated, glitzy, posh, ceremony in which he is given a tiny idol to triumphantly brandish above his head. However, he is one of the most talented actors of today, with enough charm, charisma and good looks to steal women’s minds and hearts. No matter what role he takes on, he becomes one with that particular character, wearing the role as a second skin. He makes us all believe that he is “that person.” Don’t look at the media love affair with Beren Saat; Engin Akyurek is the single most important reason that most watch the “Fatmagul’un Sucu Ne?” show. He doesn’t have a “public” persona; he doesn’t proclaim “I have arrived!” or, “Look at me, here I am!” when he is in public. He stays far from the industry’s marketing and publicity machinations. He wants his acting to be the only focus, expects it to be the sole focus of people’s attention. Unfortunately, though, people in this industry and various fans want their actors to be “visible,” to “perform” off the set as well as on, and to constantly showcase and market themselves, mistakenly believing that this is what a good “actor,” must do to prove his value. Sadly, a lowly opinion editor must take it upon himself to point out the talents of such an amazingly gifted person to the people in this country, for them to recognize his worth. yuksel aytug(Translated by Engin Akyurek Universal Fans Club)